26 Mayıs 2012 Cumartesi

SAHTENİN HÜZÜN YETENEĞİ

HAYATA DAİR ŞİİRLER VOL4:


SAHTENİN HÜZÜN YETENEĞİ

Her şeyin sahtesi hüzün verir insana.
Çünkü gerçeğini özletir.
Ankara’da bir Mısır Çarşısı örneğin,
İstanbul'dakini hiç görmeyene bile
İstanbul’dakini özletir.
Veya duvara asılmış bir Eiffel Kulesi fotoğrafı mesela,
Hiç bakmamış olsan da Eiffel yüksekliğinden dünyaya,
O yüksekliği özletir sana.
Her şeyin sahtesi hüzün veriri insana
Çünkü asla gerçeğinin yerini tutamaz.
Ankara’daki Eylül örneğin,
Dünyanın hiçbir yerinde yaşanamaz.
Vivaldi’nin Sonbaharı bile Ankara’nın Eylül’ünü anlatamaz.
(Vivaldi eğer Ankara’da yaşasaydı, beşinci mevsimini Eylülde bestelerdi)
Güvenpark’ın sararan yaprakları mesela,
Dünyanın hiç bir ağacı o tonda sararamaz.
Yaz güneşi bile o sonbahar Ankara’sında
Sımsıkı sarıldığın kabanının yerini tutamaz.
Hiç bir kestane mesela, kar altında, Kuğulu Park’taki kadar
Lezzetli olamaz.
Ve hiçbir yağmur
Şemsiyesiz bir Tunalı akşamındaki kadar
İnsanı ıslatamaz.
Her şeyin sahtesi hüzün verir insana
Ve hiçbir hüzün Ankara’daki kadar gerçek olamaz.

Share:

12 yorum:

  1. Sahtesi hüzün verenin kendisi de hayal kırıklığı yaratmalı bu durumda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bakış açısına göre değişir tabi ki..

      Sil
  2. yine de #biristanbuldegil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekler göreceli olamaz. henüz yaşanmamıştır sadece.. bilinememiştir.

      Sil
    2. gerçek nedir sevgili adsız? kime yada neye göre belirlenir?

      Sil
  3. bunlar doğru kavramı için sorulmalı sevgili nocturne. gerçekler belirli şeylerdir, ona buna göre değişmez. dediğim gibi bilinmiyor olması gerçekliğini ekarte de ettirmez. (post sınırları dışına çıktık kusra bakmayın)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklısın sevgili adsız bunlar doğru kavramı için de sorulmalıdır fakat tüm kavramlar için sorulması gereken sorulardır bence bunlar. mutlak olan bir şey yoktur bence, her kavram form değiştirir, görecelik kazanabilir. sadece çağa ve sahip olunan birikime göre belirlenir doğrular gibi gerçekler de.(kendimizi sınırlara sığdırmayalım sevgili adsız, seninle fikir yürütmek çok keyifli, katkıların için çok teşekkürler)

      Sil
  4. (bunu dediğin iyi oldu nocturne üstad. ben de postlarına musallat olmuş gibi hissetmeye başlamıştım) hiçbir şeyin mutlak olmadığı düşüncesi insanı olmadık düşüncelere gark eyler, nerelere gidileceği bilinemez koca dünyada yersiz yurtsuz kalınır sevgili nocturne. gerçekler bazen soyut da olamaz mı, illa ispatlanması gerekir mi? gerçeğin göreceli olması en baştan tutarsız bir düşünce değil midir? göreceliyse gerçek dememeliyiz veyahut tersi de doğru. (eyvah. doğru mu dedim)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (etağfurullah(gününmüzde yaygın kullanılan anlamında) ne üstadı, çok keyifle konuşuyorum sizinle) asıl hiçbir şeyin mutlak olmadığı düşüncesi insanı sayısız bilgiye götürür, herşeyi sorgulayan insan yepyeni yollar bulur.. gerçek soyut da olabilir elbette, ama ispatsız gerçek gerçek değildir bence ve herşeyin ispatı vardır zaten, belki şu an ulaşamadığımız ama illaki bir gün ulaşılacak ispatlardır bunlar.. geçmişe baktığımızda sayısız örneği var bunun.. insanın kendi doğru ve gerçekleri illaki olmalı, fırtınada savrulan yaprak gibi olmamalı, savunduğu şeyler mutlaka olmalı, olmayan insan da yoktur zaten.. ama bunlaka mutlak doğruymuşcasına körü körüne bağlanmamalı, öyle olunca bir çok sorun çözülür zaten,olması gereken de bana göre budur, tabusuz olmak.. işte bu nedenle diyorum mutlak hiçbir şey yoktur diye.. birşeyleri mutlak görmeyenlerdir zaten bilimi ve felsefeyi biryerlere getirenler değil mi?

      Sil
    2. öyledir tabiiki. bilim ve felsefe sorgulayıcı mantığın en güzel iki ürünüdür. ama iki alanın insanları da bir noktadan sonra sınırlanmamışlar mıdır sevgili nocturne, ispatlayamadıkları gerçeklerle karşı karşıya kaldıklarında bir takım kılıflar uydurmaya çalışmamışlar mıdır aynı insanlar..biz de bu şekilde karşılaşmış olmaz mıyız ispatlanamayan gerçeklerin de olduğuyla? bu, kendi doğruların olmasından çok daha başka bir konu. orada sizinle aynı fikirdeyim nitekim. ama yine aynı yere gelicem kendi gerçeklerin diye bir durum tutarsızdır bana göre. mutlak bir gerçek vardır ve sen kendi doğruların izin verdiğince ona yaklaşma imkanı bulursun. ve yine birleştiğimiz bir başka nokta, ne kadar şiddetli bağlanırsan kendi doğrularına, mutlak olan gerçeğe ulaşman o kadar zorlaşır. (an itibariyle bu keyifli fikir alışverişlerinin ucunu görememekten endişe ediyorum nocturne üstad-halk arasında kullanılan tabiriyle, estağf.ı gerektirmeyecek ölçüde kullanıyorum)

      Sil
    3. çok hoşuma giden bir beyin fırtınası oldu, çok teşekkür ederim.. Her şeyin ispatı vardır aslında sadece henüz ispatlanamamıştır diyebilirim ben ancak.. ne fikirde ya da neye inanıyor olduğumuzun bir önemi yok.. kendimizi sınırlamadan ve bir fikre körü körüne bağlanmadan hep düşünelim derim ben adsız üstad.. tekrar çok sağol katkıların için..

      Sil
  5. katkılar karşılıklı nocturne üstad. hatta doğru soruları soran taraf olarak en büyük katkı sana ait bu keyifli muhabbette. zaten doğru yerde doğru soruları sorduktan sonra bulamayacağımız cevap yok. bunu sayende bir kez daha anlamış oldum. ben de bunun için teşekkürü bir borç bilirim. başka bir paylaşımda görüşmek üzere "kendine çok iyi davran" düşünmelere sormalara devam..

    YanıtlaSil

Scroll To Top