3 Kasım 2013 Pazar

YAPIŞKAN SAATLER



Bir yerinde takıldın mı debelendikçe daha da dolanan ve dolandıkça da ilerlemesi imkansızlaşan, iki tarafı yapışkan karmakarışık bir bant yığının arasından yavaşça geçip gitmeye çalışmak gibi zamanda ilerlemek. Düşüncelerimin ağırlığıyla gittikçe içe çöken dev bir kara deliğe dönüşüyor üzerine bastığım dakikalar. Bugünü yutmuş, gelecek ve geçmişi de içine almaya çalışıyor. Sonsuz zaman düzleminde geniş bir çukur oluşturuyorum ve diğer bütün insanların geçiremediği sabırsız zamanları çukuruma toplanıyor. Durmaktan daha da yavaş ilerliyor... Hemen kıyıya en yakın dalgayı yakalıyor bakışlarım, o dalga kıyıda köpürene kadar onlarca sigara içmenin garip tadı doluyor ağzıma. A şehrinden B şehrine saatte bilmem kaç km hızla ilerleyen hiçbir araç B şehrine ulaşamıyor. Saate bakmak işe yaramıyor artık ve ben de perdenin duvardaki gölgesini işaretliyorum kurşun kalemin kırık ucuyla. Aynı yerinde duruyor gölge, bilemediğim epeyce bir süredir. Zamanın tenha bir yerinde, ilerlemeye çalıştıkça daha da saplanıyorum.
Share:

1 yorum:

Scroll To Top