20 Haziran 2020 Cumartesi

KUTU

KUTU


(Bu hikayede yer alan kişi ve kurumlar tamamen gerçek olan örneklerinin birebir imitasyonu olup, anlatılan olay orjinali olmayan bağımsız bir kopyadır.)

(Bu deney, 1830 yılında Lousiana-Kanada sınırında yer alan yerel bir üniversite olan Central Sir Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinde okuyan bir grup öğrencinin bitirme tezi olarak yapılmıştır. Tez çalışmaları, tez hocasının bilgisi dahilinde olup ilgisi dahilinde değildir.)

     Bir grup öğrenci, 2 tanesi deneyi yapan ekipten olmak şartı ile 20 kişiden oluşan bir denek grubu bulup, bu grubu geniş bir odada 6 gün boyunca gözlemlemeyi planlamıştır. Bu gruba, odanın ortasına büyük bir kutu koyup, kutuya 20 dolar ile 20bin dolar arasında, sadece deneyi yapanların bildiği bir miktar para koyduklarını ve 6 gün boyunca bu odada aç ve susuz kalıp deneyi tamamlayan kişiler arasında bu paranın paylaştırılacağını söylemişlerdir. Eğer bir kişi paradan vazgeçerse yine de odadan çıkamayacak ama yemek yeme ve su içme hakkı olacağı söylenmiştir. Bu kişiler, deney için gönüllü olmayı kabul eden kadın, erkek her iş ve her yaş grubundan kura ile rastgele seçilmiştir. Deneyde amaç soğuk su somonlarının öğrenebilme kabiliyetlerinde trihsel hafızanın yeri ve önemidir. Deneye katılan 2 gözlemci öğrenci diğer denekler tarafından bilinmemektedir. Odada yer alan 20 kişi de diğerlerinin rastgele seçilen gönüllüler olduğunu düşünmektedir.
1. GÜN
Denekler sabah erken saatlerde odaya alınmıştır. Hepsi oda ortasında yer alan kutunun etrafındaki duvar kenarlarına oturup odayı ve birbirlerini gözlemleyip, deney hakkında ve başka konularda birbirleri ile muhabbet edip öğlene kadar vakit geçirmişlerdir. Akşama doğru deneklerde açlık ve susuzluk belirtileri ve ilk homurdanmalar başlamıştır.
2. GÜN
Gece sıkışık ve rahatsız uyuyan denekler sabah uyanıp açlıktan canları sıkkın bir şekilde yoğunlukla kutu hakkında konuşmaya başlamışlardır. Bu aşamada deneyi düzenleyen gruptan olan A öğrencisinin ve B öğrencisinin rolleri başlamıştır. A öğrencisi deneyden vazgeçmek istediğini, kutuda 20 dolar olduğunu hiç olmazsa iyi yemekler yiyerek 6 günü geçireceğini, boş yere aç kalmanın saçma olduğunu söyleyip deneyden çekilmiştir. Bazı denekler ona hak verir gibi olunca bu sefer B öğrencisi, kutuda 20bin dolar olduğunu vazgeçen insanların diğerlerinin payını arttırdığı için mutlu olduğunu, 20 bin doları 19 kişi paylaşmanın daha iyi olacağını söylemiştir. Çoğunluk bu sefer B kişisine hak vermiş ve A kişisinin yanlış yaptığını savunmuştur. A kişisi vazgeçince deneyi düzenleyen ekip ona kapıdaki delikten hamburger yollamışlardır. A kişisi büyük bir iştahla onu yerken diğerlerinin ağzının suyu akmış ve bazıları A kişisine gıcık olmaya başlamıştır.
3. GÜN
Deney grubunda açlık ve susuzluk iyice artmıştır. B kişisi grubu motive etmek için sadece 3 gün kaldığını, yarısının bittiğini, 3 gün dişini sıkanın zengin olacağını söylemiştir. 
"3 gün dayanmanın ne gibi bir zararı olur ki, eminim ki orada 20bin dolar var, bu kadar insanı aç bekletip asla 20 dolar vermezler" diyerek herkesi coşturmuştur. Fakat yemek saati gelip de A kişisi pizzasını yiyince herkesin ağzının suyu göl olup, mide gurultuları odada yankılanmıştır. Bozulan moralleri düzeltip deneklere gaz vermek için B, A’nın karşısına geçip, deney bitince A'nın yediği o pizzadan onlarcasını keyifle yiyeceklerini o zaman da A’nın onlara kıskançlıkla bakacağını söylemesiyle deneklerde bir A düşmanlığı oluşmaya başlamıştır. B konuştukça gaza gelmişlerdir. Günün sonunda B, kendisinin onları ayakta tutan, motive eden tek insan olduğunun, onun sayesinde sonuca ulaşacaklarının, o olmazsa asla başarılı olamayacaklarının düşüncesine herkesi ikna etmiştir. Bunun sonucu olarak B, kendisinin de deneyi bırakıp yemek yiyerek güç toplaması gerektiğini, yoksa konuşacak ve kitleyi motive edecek enerjisinin kalmayacağını söyleyip, deneye devam eden grubun tamamının onayını alarak deneyden çekilmiş fakat paradaki payından çekilmemiştir. Yemek saati gelince A ve B aynı yemeği yediği halde kalabalık A ya hakarete varan şeyler söyleyip açıkça ona olan düşmanlıklarını belli ederken, B sanki yemek yemiyormuş gibi onun konuşmalarıyla gaza gelmeye devam etmişlerdir.

4. GÜN
Grupta öfke ve yorgunluk son sınırına ulaşmak üzeredir. Bazıları ya kutuda para yoksa, niye bu eziyeti çekiyoruz gibi şeyler söylemeye başlamışlardır. Hatta bazılarının 20 bin dolardan kendine düşen payın bu eziyete değmeyeceğini söylemeye başlamasıyla, B yine ateşli bir konuşmaya başlamıştır. 
"Dostlarım, kardeşlerim bu kutuda 200bin dolar var."
 Kalabalığın gözü parlamıştır. Bir kaçı nereden biliyorsun gibi şeyler söylemiştir ama yine deneklerden bazıları onları susturup B ne diyorsa odur, yaşasın B diye bağırmaya başlamışlardır. 
"A denen insan bizi bu zenginlik dolu yolumuzdan döndürmeye çalışan bir casustur. Onu biz bu parayı alamayalım diye bilerek içimize koydular. Bizi bu yoldan saptırmak için elinden geleni yapan bu insan aslında cezayı hak etmektedir ama ona asıl ceza 2 gün sonra kutu açılınca verilecektir." 
Deyince bazıları "ceza" sözcüğüne kitlenip kalmışlardır. Mide gurultusunu bastırmanın tek yolu A’ya verilecek cezaymış gibi gözleri dönenler olmuştur. O gün gece boyu fısıl fısıl öfkeli konuşmalar duyulmuştur.
5. GÜN
Sabah kahvaltısı geldiği sırada A ve B sıcak ankara simitlerini yerken herkesin bakışları yine A’nın üzerinde toplanmıştır. B çayını yudumlarken, 
"Son bir gün kaldı kardeşlerim. Yarın sabah bu geleceği beraber yaratmış olacağız. A gibilere verilecek ceza ve bizim gibi kutunun içindekilere güvenenlere verilecek ödül günü yarın sabah olacaktır. Bizler 2 milyon dolarımız ile kendimize hediyeler, yemekler, şaraplar, hatta eşler alırken, A gibiler sefil hayatlarına döneceklerdir. Bizler bu odanın kazananlarıyız." 

Çoğu denek, B'nin konuşmasındaki sesin yükseldiği anlarda gaza gelip, kelimelerin anlamlarını bile düşünmeden A’ya yapacaklarını düşünüp keyifle gülümsemişlerdir. A onların çektiği tüm dertler, B de öfkelerini körükleyen tek şey haline gelmiştir. Yanlışlıklaymış gibi gün boyu A’ya sertçe çarpanlar, A’dan gözünü ayırmadan sürekli hakaret edenler olmuştur. Gece boyu yine öfkeli konuşmalar sürmüştür. Kimse sabahın heyecanında değildir. Herkes A’ya olan öfke duygusunda birleşip konuştukça bu ortak öfkeyi büyütmüşlerdir. Tüm denekler ödülü unutmuştur.


6. GÜN


Sabahın erken saatlerinde gözlemci ekip odaya baktığında, A’nın parçalanmış bedeni ile kana bulanmış bir odada öfkeli denekleri bulmuştur.
O kutu hiçbir zaman açılmadı. Hiçbir denek de kutunun içinde ne olduğunu merak edip sormadı. İçinde ne kadar para olduğu ya da para olup olmadığı hiçbir zaman bilinemedi.


6 günde yaratılan vahşet, kimsenin haberi olmadan yok sayıldı. Tez hocası dahi bu deneyi öğrenmeden, A’nın ailesine intihar ettiği söylenip deneklere de bu suçun ortağı oldukları için sessiz kalmaları karşılığında olayın kapatılacağı söylendi. O kutu şu an aynı okulun ‘başarılarımız ve ödüllerimiz’ köşesinde, kimsenin neden orada olduğunu bilmediği halde, halen sergilenmektedir. Soğuk su somonlarının geçmiş hafızalarının kısa olduğu sonucunu çıkaran tez ise tez hocasının hatırına binaen bir dergide yayınlanmış ve pek de ilgi uyandırmamıştır.


Share:

1 yorum:

Scroll To Top