(Bu hikayede yer alan kişi ve kurumlar tamamen gerçek olan örneklerinin
birebir imitasyonu olup, anlatılan olay orjinali olmayan bağımsız bir kopyadır.)
(Bu deney, 1830 yılında Lousiana-Kanada
sınırında yer alan yerel bir üniversite olan Central Sir Üniversitesi Su
Ürünleri Fakültesinde okuyan bir grup öğrencinin bitirme tezi olarak
yapılmıştır. Tez çalışmaları, tez hocasının bilgisi dahilinde olup ilgisi dahilinde
değildir.)
Bir grup öğrenci, 2 tanesi deneyi yapan ekipten olmak şartı ile 20
kişiden oluşan bir denek grubu bulup, bu grubu geniş bir odada 6 gün boyunca
gözlemlemeyi planlamıştır. Bu gruba, odanın ortasına büyük bir kutu koyup,
kutuya 20 dolar ile 20bin dolar arasında, sadece deneyi yapanların bildiği bir
miktar para koyduklarını ve 6 gün boyunca bu odada aç ve susuz kalıp deneyi
tamamlayan kişiler arasında bu paranın paylaştırılacağını söylemişlerdir. Eğer
bir kişi paradan vazgeçerse yine de odadan çıkamayacak ama yemek yeme ve su
içme hakkı olacağı söylenmiştir. Bu kişiler, deney için gönüllü olmayı kabul
eden kadın, erkek her iş ve her yaş grubundan kura ile rastgele seçilmiştir.
Deneyde amaç soğuk su somonlarının öğrenebilme kabiliyetlerinde trihsel
hafızanın yeri ve önemidir. Deneye katılan 2 gözlemci öğrenci diğer denekler
tarafından bilinmemektedir. Odada yer alan 20 kişi de diğerlerinin rastgele
seçilen gönüllüler olduğunu düşünmektedir.
1. GÜN
Denekler sabah erken saatlerde odaya
alınmıştır. Hepsi oda ortasında yer alan kutunun etrafındaki duvar kenarlarına
oturup odayı ve birbirlerini gözlemleyip, deney hakkında ve başka konularda
birbirleri ile muhabbet edip öğlene kadar vakit geçirmişlerdir. Akşama doğru
deneklerde açlık ve susuzluk belirtileri ve ilk homurdanmalar başlamıştır.
2. GÜN
Gece sıkışık ve rahatsız uyuyan denekler
sabah uyanıp açlıktan canları sıkkın bir şekilde yoğunlukla kutu hakkında
konuşmaya başlamışlardır. Bu aşamada deneyi düzenleyen gruptan olan A öğrencisinin
ve B öğrencisinin rolleri başlamıştır. A öğrencisi deneyden vazgeçmek
istediğini, kutuda 20 dolar olduğunu hiç olmazsa iyi yemekler yiyerek 6 günü
geçireceğini, boş yere aç kalmanın saçma olduğunu söyleyip deneyden
çekilmiştir. Bazı denekler ona hak verir gibi olunca bu sefer B öğrencisi,
kutuda 20bin dolar olduğunu vazgeçen insanların diğerlerinin payını arttırdığı
için mutlu olduğunu, 20 bin doları 19 kişi paylaşmanın daha iyi olacağını
söylemiştir. Çoğunluk bu sefer B kişisine hak vermiş ve A kişisinin yanlış
yaptığını savunmuştur. A kişisi vazgeçince deneyi düzenleyen ekip ona kapıdaki
delikten hamburger yollamışlardır. A kişisi büyük bir iştahla onu yerken
diğerlerinin ağzının suyu akmış ve bazıları A kişisine gıcık olmaya
başlamıştır.
3. GÜN
Deney grubunda açlık ve susuzluk iyice
artmıştır. B kişisi grubu motive etmek için sadece 3 gün kaldığını, yarısının
bittiğini, 3 gün dişini sıkanın zengin olacağını söylemiştir.
"3 gün dayanmanın ne gibi bir zararı
olur ki, eminim ki orada 20bin dolar var, bu kadar insanı aç bekletip asla 20
dolar vermezler" diyerek herkesi coşturmuştur. Fakat yemek saati gelip de
A kişisi pizzasını yiyince herkesin ağzının suyu göl olup, mide gurultuları
odada yankılanmıştır. Bozulan moralleri düzeltip deneklere gaz vermek için B,
A’nın karşısına geçip, deney bitince A'nın yediği o pizzadan onlarcasını
keyifle yiyeceklerini o zaman da A’nın onlara kıskançlıkla bakacağını
söylemesiyle deneklerde bir A düşmanlığı oluşmaya başlamıştır. B konuştukça
gaza gelmişlerdir. Günün sonunda B, kendisinin onları ayakta tutan, motive eden
tek insan olduğunun, onun sayesinde sonuca ulaşacaklarının, o olmazsa asla
başarılı olamayacaklarının düşüncesine herkesi ikna etmiştir. Bunun sonucu
olarak B, kendisinin de deneyi bırakıp yemek yiyerek güç toplaması gerektiğini,
yoksa konuşacak ve kitleyi motive edecek enerjisinin kalmayacağını söyleyip,
deneye devam eden grubun tamamının onayını alarak deneyden çekilmiş fakat
paradaki payından çekilmemiştir. Yemek saati gelince A ve B aynı yemeği yediği
halde kalabalık A ya hakarete varan şeyler söyleyip açıkça ona olan
düşmanlıklarını belli ederken, B sanki yemek yemiyormuş gibi onun
konuşmalarıyla gaza gelmeye devam etmişlerdir.
4. GÜN
Grupta öfke ve yorgunluk son sınırına
ulaşmak üzeredir. Bazıları ya kutuda para yoksa, niye bu eziyeti çekiyoruz gibi
şeyler söylemeye başlamışlardır. Hatta bazılarının 20 bin dolardan kendine
düşen payın bu eziyete değmeyeceğini söylemeye başlamasıyla, B yine ateşli bir
konuşmaya başlamıştır.
"Dostlarım, kardeşlerim bu kutuda
200bin dolar var."
Kalabalığın gözü parlamıştır. Bir
kaçı nereden biliyorsun gibi şeyler söylemiştir ama yine deneklerden bazıları
onları susturup B ne diyorsa odur, yaşasın B diye bağırmaya
başlamışlardır.
"A denen insan bizi bu zenginlik dolu
yolumuzdan döndürmeye çalışan bir casustur. Onu biz bu parayı alamayalım diye
bilerek içimize koydular. Bizi bu yoldan saptırmak için elinden geleni yapan bu
insan aslında cezayı hak etmektedir ama ona asıl ceza 2 gün sonra kutu açılınca
verilecektir."
Deyince bazıları "ceza"
sözcüğüne kitlenip kalmışlardır. Mide gurultusunu bastırmanın tek yolu A’ya
verilecek cezaymış gibi gözleri dönenler olmuştur. O gün gece boyu fısıl fısıl
öfkeli konuşmalar duyulmuştur.
5. GÜN
Sabah kahvaltısı geldiği sırada A ve B
sıcak ankara simitlerini yerken herkesin bakışları yine A’nın üzerinde
toplanmıştır. B çayını yudumlarken,
"Son bir gün kaldı kardeşlerim. Yarın
sabah bu geleceği beraber yaratmış olacağız. A gibilere verilecek ceza ve bizim
gibi kutunun içindekilere güvenenlere verilecek ödül günü yarın sabah
olacaktır. Bizler 2 milyon dolarımız ile kendimize hediyeler, yemekler,
şaraplar, hatta eşler alırken, A gibiler sefil hayatlarına döneceklerdir.
Bizler bu odanın kazananlarıyız."
SÜPER. TİYATRO OLMALI.#dasdas 'DA OYNAR.
YanıtlaSil